Yomraspor

Yomra İlçesi Hakkında Bilgiler

Yomra İlçesi Hakkında Bilgiler

Türk Diyarı Yomra

Varlığı çok eski zamanlara dayanan Yomra ilçesi tarihi Bizans’ın kuruluşundan daha öncedir. Bunu kanıtlayacak buluntular ortaya çıkarılmış ve bu durum kesinleştirilmiştir. Makron, Asur, İskit, Hitit gibi Türk topluluklarının bu bölgede yaşadığı bilinmektedir. Bu da bize burada başka milletler olmaksızın Türklük olduğunu göstermektedir.

Asya’dan gelen Türk kavimleri sonrasında ise Romalıların, Bizanslıların, Kommenlerin idaresine geçmiştir. İsmi Falmerayer olan bir Alman tarihçinin “ Trabzon ‘u ilk kuranlar buralara ilk yerleşen Kafkas taraflarından gelen Turani bir ırktır.” Sözleri buraya ilk yerleşenlerin Türk olduğunu ispatlar niteliktedir.

Canlı bahis siteleri Yomra spor bahisleri sunmaktadır!!!

Başka milletlerin hâkimiyetine giren Yomra, sonrasında Fatih Sultan Mehmet Han’ın 1461 tarihinde Trabzon’u fethi ile tekrar Türklerin hâkimiyetine girmiştir.

Tarihte Yomra Bizlere Neler Anlatıyor?

Romalıların, Kommenlerin ve diğer işgalcilerin istilalarından kurtulup bu günlere gelmiş olan Yomra ilçesi, Anadolu Selçuklu Devleti’ne parlak bir devir yaşatan Alâeddin Keykubat döneminde, buranın tamamen Türkleştirilmesi amaçlanmıştır. Ertoguş Bey komutasındaki ordu ile 1221 yılında Trabzon kuşatılmış ancak bu toprakların Türkleştirilmesi 133 yıl gecikmiştir.

Sonunda Fatih Sultan Mehmet Han’ın 1461 yılında 26 Ekim günü Trabzon’u fethetmiş, son toprak parçası da Türk bayrağı altına toplanmıştır.

Birçok millete yurt olmuş Yomra, Uzun bir zaman boyunca Trabzon bünyesinde varlığını sürdürmüştür.

trabzon’un güzel ilçesi yomra

Zengin Meyveleri İle Yomra

Meyve bakımından da oldukça zengin olan Yomra ilçesi, çok uzun zamanlar boyunca Trabzon’un meyve ihtiyacını karşılamıştır. 20. Yüzyılın başına kadar bu şekilde devam edilmiştir.

Evliya Çelebi, 17. Yüzyılda Yomra’dan geçtiği sırada, Seyahatnamesinde, yiyeceklerinden meyveleri, özellikle kirazı, lahican armudunu, Gülabi armudunu, Sinop elmasını Namık üzümünü, Mleki üzümü ve Frenk üzümünü anlatmış, çok lezzetli olduklarından bahsetmiştir. Patlıcan inciri denilen bir incir türü olduğunu, çok lezzetli olmasından dolayı böyle incire Nazilli’de bile rastlanamayacağını söylemiştir.

Levrek balığının, kefal balığının çok leziz olduğundan bahsetmiş, kırmızı başlı tekir balığının, uskumru balığının ve daha birçok balık türünün bulunduğunu anlatmıştır. En önemli balık türünün hamsi olduğunu ve hatta ticaretinin de yapıldığını Seyahatnamesinde yazmış ve bu güzel ilçeyi anlatmıştır.